14 Mayıs Müslüman

Mayıs 14 te Müslüman oluşumun üzerinden 14 yıl geçmiş olacak. Evet, tam 14 sene…zaman ne kadar da çabucak geçiverdi.

Her yıl mayıs ayının 14 ünde aynı duyguları ve duygusallığı yaşarım. Büyük bir suçluluk ve üzüntü duyarım. Geçmiş bir senemi muhasebe eder, kendime sorarım: bu sene Allah için ne yaptın? Allah katında bir önceki seneden ne kadar daha iyisin? Çoğunlukla önceki senelerden daha fazla birseyler ekleyemiyorum listeye. Hatta, bu sene listeye ne kadar günah ekledim, ne kadar sevabımdan oldum! Pişmanlık her zaman omuzlarıma bir yük olarak biner. Kendimi önümüzdeki bir sene boyunca daha iyi bir müslüman kul olarak yaşabilmek ve daha iyi işler yapabilmek için yalvarırken bulurum… Allah’a yalvarmam, iyi bir mümin kul olarak bu dünyadan göçmem için oluyor.

Ilk müslüman olduğumda Kuran-ı Kerimi ezberlemeyi hedeflemiştim Yıllar sonra birisi ‘müslüman olduğum  günlerde Kuran-ı ezberlemek istediğimi söylediğimde, bunu yapabileceğimi düşündüğünü, ama daha sonraları bunu başarabilmemin pek mümkün olmadığını gördüğünü’ söyledi. Içimi acıtan bir yorum olmuştu. Epey yaraladı.  Ama gerçek büsbütün ortadaydı. Kimseyi suçlayacak değilim kendimden başka. Keşke o zaman hissettiğim üzüntüyü gayrete çevirip kendimi motive ederek ezbere başlayabilseydim. Son günlerde hesapladığıma göre, her gün bir ayet ezberlersek bütün kuranı 17 senede hıfz edebiliriz. Bu yıl benim 14 yılım, yani hafız olabilmeye çok az kalmış olabilirdi. Günde bir ayet kesinlikle uygulanabilir! Peki Allah bize bahşettiği hayatta bit 17 sene daha yoksa…Pekala, Allah swt ile buluşmamızda “Kur’an oku da yüksel, okuduğun nisbette cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin” (Ebu Davud, Vitir 20, Tirmizi Fezailül Kur’an 18)

 dediği zaman, bir kaç kısa sureden başka vereceğim birşeyim olmazsa…

Kendime bahane bulmam çok kolay: “yeterince zamanım yok”,  “Arapca bilmiyorum ki”, “5 çocukla nasıl olacak”, “sabah işe gitmek için erken kalkıyorum zaten”, “artık genç değilim”… peki sosyal medyada ne kadar zaman harcadım veya gereksiz videolar izleyerek! Kendime gerçekten dürüst davranıyor muyum?

Ey Allah’ım; ‘Bana, Aişe RA gibi bir hafızaya sahip olup, dinde bilgi sahibi olmayı; Hatice RA ve Maryam RA gibi bir imana sahip olmayı; Sumayya RA gibi bir adanmışlığı nasip eyle’ diye dua ederim. Bu duaları ediyorum ama fiiliyatta bunları uygulamayı başaramıyorum.  Bir taraftan Allah’ın herşeye kadir olduğunu ve bana istediğimi verebileceğine inanmakla beraber, bir müslüman olarak devemi de sağlam kazığa bağlamam gerektiğini de biliyorum. Bu, başarabilmem için, benim tarafıma düşen sorumluluğum. Fakat her geçen sene tefekkür edince, Allah’ın bana verdiği hediyeyi boşa harcadığımı hissediyorum.

Neredeyse her müslüman olmamın yıldönümüne yaklaştığımda, umutsuzluk duygularımın beni hakim almasına izin veriyordum. Bu yıl da benzeri duygulara kapılmış olmaya başladığımda, aslında zihnimdeki Allah zannının eksik olduğunun farkına vardım. Allah inananları şöyle tarif ediyor: Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.” (Kuran 32:16) Eksiklerim ve hatalarımdan kaynaklı genel olarak daha fazla korku kısmına meğillenmiş olmalıyım. Kendime Allah’tan umutvari olmanın en azından korkuyla eşdeğer olduğunu, hatta Allah’ın rahmetinin daha baskın olduğunu kendime hatırlatmam gerekiyor.

Allah’ın baskın karakteri olan merhameti, Kuran’da 150 kez bahsedilmiş iken, kızgınlığı ise sadece 19 kez geçiyor. Bunlarında ötesinde Allah’ın 99 tane bildiğimiz sıfatı, ismi varken ve bunlar üzerinden kendisini açıklayıp insanlığın Rabbini anlamasını kolaylaştırırken, ben sadece bir iki tanesine odaklanıp durdum senelerce. Bunun üzerine tefekkür ederken, Allah’ın kim olduğunu anlamamın ne kadar sınırlı olduğunu farkettim. Allah’ın kendisine atfettiği 99 ismi şerifin anlamını bugün öğrendiğim, anladığım gibi başından beri anlamış olsaydım, hem Allah’ın hakkındaki zannim hemde imanım farklı olabilirdi.  Bakış açımın artık değişeceğini biliyorum. Artık çoğunlukla Allah’ın yargılamasına odaklanmayacağım. Allah hakikati bunun çok ötesinde. Evet, günahlarıma pişmanlık duyacağım, af dileyeceğim, ama şunu çok iyi biliyorumki, sadece sevap ve iyi işlerim bana cenneti kazandırmayacak. O sadece Allah’ın sevgisi, rahmeti ve bağışlaması ile olacak.

Allah swt bizden mükemmellik beklemiyor, bizden gayret ve teslimiyet istiyor. Eğerki mükemmeliyet bekleseydi, bizleri birer melek olarak yaratırdı. BU bile tekbaşına artık benim umutsuzluğa düşmeme engel olacak inş.

Geçen sene de 14 Mayıs Ramazan ayına denk gelmşti. Ama bu sene Ramazan’ın içinde olanın yanında bir de son on günü içerisine denk geliyor. Bu da beni daha umutlu olmaya sevk ediyor. Allah’a kendisini tanımladığı şekliylehayal edip dua etmekte yeni bir umudum var.  Allah’ı anlamak ve bilmek için “Allah Teala Hazretleri diyor ki: Ben, kulumun  benim hakkımda yaptığı zanna göreyim. O , beni zikretti mi onunla beraberim. Eğer o beni nefsinde zikrederse ben de onu onunkinden daha hayırlı bir cemaat içerisinde zikrederim. O bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir  zira yaklaşırım, o bana bir zira’ yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim.” (Buhari, Tevhid 50)

Yeni müslüman olduğum zamanlarda yazdığım günlüklere göz atarken şu parağraf dikkatimi çekti. Bu benim için bir hatırlatma vesilesi oldu.

“Bu akşam müslüman oluşumun tam bir ayı doldu. Yüzümü secdeye koyup Allah’ a yalvarmaya başlayınca kendimi tutamadım. Tamamen kendimi teslim ettim sonrasında. Kuş gibi hafif. Kendime Rabbime teslim etmek, tamamen yönetilmeyi kabul etmek… Bana yanlışlarımı göstermesi için yalvarmak, ve bun yanlışları düzeltebilmem için yardım etmesini istemek. Biliyorum ki “ günahkar, haketmeyen ve Allah’a teslim olmuş bir kulum Allah’ın önünde, ama Allah’ın yapabileceklerinde sınır yok.”

Allah’ın yapabileceklerinin sınırı yok. Bunu tefekkür ederek ileriye bakmaya ihtiyacım var. Ramazan’ın son on günü başladı, Rabbimizin önünde durup yalvarmak gibi bir fırsatımız var. Hem de Yaratanımız bizi affetmek için bekleyip dururken. Yeni başlangıç için bir fırsat: odağımı yenilemem için, bana verdiği hediyeye odaklanıp onu değerlendirebilmem için bir fırsat. Bunu nasıl değerlendirmeliyim: sadece darda kalıp ihtiyacı olduğu zamanlarda Rabbine dönen olmayıp, mutlu, huzurlu  olduğum zamanlarda da Rabbimi hatırlamayı kendime hedef koyarak. Hergün bahşettiklerini hatırlayarak. Allah’ın kim olduğunu kendi tariff ettiği şekilde tasdik ve tesbih ederek.

1.    ALLAH c.c.    Tüm isim ve sıfatları kendinde toplayan.     
2.    Er-Rahmân    Rahmetiyle muamele eden, esirgeyen.     
3.    Er-Rahim    Merhamet eden, bağışlayan.     
4.    El-Melik    Mülkün gerçek sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.     
5.    El-Kuddûs    Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan.     
6.    Es-Selâm    Kullarını selâmete çıkaran.     
7.    El-Mü’min    Gönüllerde iman ışığı uyandıran.     
8.    El-Müheymin    Gözeten ve koruyan.     
9.    El-Aziz    Mağlup edilmesi asla mümkün olmayan.     
10.     El-Cebbâr    İstediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan.     
11.     El-Mütekebbir    Her şeyde büyüklüğünü gösteren.     
12.     El-Hâlık    Her şeyi yoktan var eden.     
13.     El-Bârî    Her şeyi uygun bir tarzda ve birbirine uygun yaratan.     
14.     El-Musavvir    Her şeye bir şekil ve hususiyet verip tasvir eden.     
15.     El-Gaffâr    Kullarının günahlarını örten, günahlarını bağışlayan.     
16.     El-Kahhâr    Her şeye, her istediğini yapacak surette galip ve hakim olan.     
17.     El-Vehhâb    Çok fazla ihsan eden.     
18.     Er-Rezzâk    Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.     
19.     El-Fettâh    Her türlü zorlukları kolaylaştıran, darlıktan kurtaran.     
20.     El-Alîm    Her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan.     
21.     El-Kâbıd    Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan.     
22.     El-Bâsıt    Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten.     
23.     El-Hâfıd    Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan.     
24.     Er-Râfî    Yukarı kaldıran, yükselten.     
25.     El-Muiz    İzzet verip ağırlayan.     
26.     El-Muzil    Zillete düşüren, hor ve hakir eden.    
27.     Es-Semî    Her şeyi işiten.     

28.     El-Basîr    Her şeyi gören.     
29.     El-Hakem    Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten.     
30.     El-Adl    Son derece adaletli olan.     
31.     El-Latîf    İşlerin bütün inceliklerini bilen.     
32.     El-Habîr    Her şeyin iç yüzünden, gizli tarafından haberdar olan.     
33.     El-Halîm    Yumuşak davranan, hilmi çok olan.     
34.     El-Azîm    Pek azametli ve büyük olan.     
35.     El-Gafûr    Çok bağışlayan, magfireti çok olan.     
36.     Eş-Şekûr    Kendi rızası için yapılan iyi işleri, ziyadesiyle mükafatlandıran.     
37.     El-Aliyy    Çok yüce. Pek yüksek olan.     
38.     El-Kebîr    Büyüklüğünde hudut olmayan.     
39.     El-Hafîz    Yapılan işleri bütün tafsilatıyla, ayrıntılarıyla tutan.     
40.     El-Mukît    Yaratılmış her şeyin azığını veren.     
41.     El-Hasîb    Herkesin hayatı boyunca yaptıklarının hesabını soran.     
42.     El-Celîl    Azamet sahibi olan, ululuk sahibi olan.     
43.     El-Kerîm    Çok ikram edici. Keremi ve mağfireti bol olan.     
44.     Er-Rakîb    Bütün varlıklar üzerine gözcü olan.     
45.     El-Mücîb    Dua edenlerin dualarını kabul eden, isteklerini veren.     
46.     El-Vâsî    Lütfu bol olan.     
47.     El-Hakîm    Emirleri, kelamı ve bütün işleri hikmetli olan.     
48.     El-Vedûd    İyi kullarını seven, sevilmeye ve dostluğa hakkıyla layık olan.     
49.     El-Mecîd    Şanı çok büyük ve çok yüksek olan.     
50.     El-Bâis    Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran.     
51.     Eş-Şehîd    Her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan.     
52.     El-Hakk    Vacib’ul vücut olan, varlığı hiç değişmeden duran.     
53.     El-Vekîl    İşlerini kendisine bırakanların işini düzelten ve her şeyin iyisini    temin eden.     
54.     El-Kaviyy    Pek kuvvetli. Pek güçlü olan.     
55.     El-Metîn    Çok sağlam olan.     
56.     El-Veliyy    İyi kullarına, gerçek mü’minlere dost olan.     
57.     El-Hamîd    Her türlü hamd ve övgüye layık olan.     
58.     El-Muhsî    İstisnasız her şeyin tek tek sayısını bilen.     
59.     El-Mübdi    Bütün mahlukatı maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan.     
60.     El-Muid    Yaradılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan.     
61.     El-Muhyî    İhya eden, dirilten, can bağışlayan, sağlık veren.     
62.     El-Mümît    Ölümü yaratan, öldüren.     
63.     El-Hayy    Diri, tam ve mükemmel manasıyla hayat sahibi.     
64.     El-Kayyûm    Gökleri, yeri ve her şeyi tutan.     
65.     El-Vâcid    İstediğini, istediği vakit bulan.     
66.     El-Mâcid    Kadri büyük, keremi bol olan.     
67.     El-Vâhid    Tek olan.     
68.     Es-Samed    Sığınacak tek dayanak olan.     
69.     El-Kâdir    Her şeye gücü yeten, her istediğini yapmaya kâdir olan.     
70.     El-Muktedir    Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde dilediği gibi tasarruf eden.     
71.     El-Mukaddim    İstediğini ileri geçirip, öne alan.     
72.     El-Muahhir    İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.     
73.     El-Evvel    Başlangıcı olmayan, ilk olan.     
74.     El-Âhir    Bitişi olmayan, son olan.     
75.     Ez-Zâhir    Açıkca bilinen, âşikâr olan.     
76.     El-Bâtın    Gizli olan.     
77.     El-Vâlî    Her şeyi tek başına idare eden.     
78.     El-Müteâlî    Aklın mümkün gördüğü her şeyden, her hâl ve tavırdan münezzeh olan.     
79.     El-Berr    Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olan.     
80.     Et-Tevvâb    Tövbeleri kabul eden.     
81.     El-Müntakim    Suçluları adaletiyle cezalandırıp intikam alan.     
82.     El-Afüvv    Affı ve rahmeti çok olan, bağışlayan.     
83.     Er-Raûf    Pek acıyan, lütuf ve merhametle pek esirgeyen.     
84.     Mâlikü’l-Mülk    Mülkün ebedi sahibi olan.     
85.     Zü’l- Celal-i ve’l-İkram    Her türlü büyüklüğün, her türlü keremin sahibi olan.     
86.     El-Muksıt    Bütün işleri birbirine uygun ve denk yapan.     
87.     El-Câmî    İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan.     
88.     El-Ganîyy    Çok zengin olan.     
89.     El-Muğnî    İstediğini zengin eden.     
90.     El-Mânî    Bazı şeylerin meydana gelmesine müsaade etmeyen, engelleyen.     
91.     Ed-Dâr    Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan, hüsrana ugratan.     
92.     En-Nâfi    Hayır ve menfaat verecek şeyleri yaratan.     
93.     En-Nûr    Alemleri nurlandıran.     
94.     El-Hâdî    Hidayete ve doğru yola erdiren.     
95.     El-Bedî    Örneksiz, misilsiz, hayret verici nice âlemler icad eden.     
96.     El-Bâki    Varlığının sonu bulunmayan, ebedi olan.     
97.     El-Vâris    Servetlerin gerçek sahibi olan.     
98.     Er-Reşid    Bütün işleri ezeli takdirine uygun bir nizam ve hikmet üzere sonuna ulaştıran.     
99.     Es-Sabûr    Çok sabırlı olan.

“Allah`ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (îman eder ve ezbere sayarsa) Cennete girer.” (Bukhari). Ey Rabbim, isimlerini öğrenip, seni bütünüyle anlayabilmeme izin ver. Cennete girmemde bunu vesile kıl.

Ya Allah, beni de seçtiğin için sana hamdediyorum. Merhametin için şükrediyorum, benim sana dönmemi bekleyip, sana odaklanmamda yardımcı olduğun için. Hediyeni hakeden olmadığımı, senin merhametin ve cömertliğinden olduğunu unutturma Ya Rab. Beni dinde sabit kıl. İçinde bulunduğumuz son 10 günde senden bağışlanma ve nice Ramazanlara ulaşmak isterim. Seni memnun edecek şekilde yaşamayı ve hayatımda umut ile korkuyu dengeleyebilmeyi senden istiyorum. Amin…

9
Yorumlar

avatar
8 Comment authors
Gürel CengizSeladinSemaHatice karagözjenny molendyk Recent comment authors
En Yeniler Eskiler Beğenilenler
Hanife
Ziyaretçi
Hanife

Buguzel dualara aminn aminn aminn…dualarınız kabul olsun.rabbim benide bu duaların içinde unutmasın .Allah razı olsun .vesile oldunuz okudum esmaul husnayi ❣️

Burcu
Ziyaretçi
Burcu

Maşallah çok güzel teşvik edici bir yazı olmuş. Kesinlikle katılıyorum size Kuranı kelam olarak okumak hayatımıza yansımıyor maalesef kuranı kainatı okumamız, yaşamamış ve yaşarkende çevremizdekilere yaşatabilmemiz (Allah’ın izniyle) lazım Ne kadar anlarsak tefekkürümüz ne kadar genişse peygamber efendimizi (sav)ne kadar anlamaya gayret gösteriyorsak o kadar kendimize ve çevremize faydalıyız oku emrini dogru kullanabilmeyi nasip etsin cümlemize Rabbim sizden de Allah razı olsun inş

Zeynep dinç.
Ziyaretçi
Zeynep dinç.

Selamün aleyküm.canim benim elh.Rabbim sana iman etmeyi nasip etti bütün sevdiklerinede nasip olsun.son nefesimize kadarda bu iman heycanimizi daim eylesin.son nefsimizde imanla gocelim.
Nekadar güzel tefekkür etmişim bizlere de hatirlattigin için bu duygularını paylasdigin için Allahim razı olsun.seni çok seviyorum.dua ve muhabbetle.Allah yar ve yardımcımız olsun.

Hatice karagöz
Ziyaretçi
Hatice karagöz

Allah razi olsun ❤️

Sema
Ziyaretçi
Sema

Maşallah Allah seni peygamber efendimize,Hz.Fatıma ya komşu eylesin

Sema
Ziyaretçi
Sema

Okurken çok etkilendim doğduğumdan beri müslüman olduğum halde bu kadar içten bi yazı yazamazdım Allah yardımcınız olsun,bizlere de dua edin lütfen

Seladin
Ziyaretçi
Seladin

Allah seni eşini çocuklarini ve dua ettiklerini dünyada ve ahirette bahtiyar etsin en güzel mutluluk ne ise onu versin

Gürel Cengiz
Ziyaretçi
Gürel Cengiz

Ne güzel, tahkiki imanla müslüman olabilmişsimiz. Biz taklidi imanımızla İslamiyeti sizin kadar yaşayamıyoruz. Ben, daha bir kaç sene öncesine kadar vakit namazlarını kılmıyordum. Şimdi kılıyorum fakat kızım benim gençliğimde gittiğim yoldan gidiyor. Halbuki annesinin yolundan gitse, o gençliğinden beri namazını kılıyor. Allah sizin gibi bilinçli Müslümanların sayısı ı arttırsın inşallah. Selametle @antinikotinci

Menü

Benzer Yazılar

Thrown a Lifeline (Turkçe)

Bana sık sık sorulan sorudur, müslüman olmamı sağlayan şey neydi? Bu ‘’bir şey’’ beni Islamın hakikat olduğuna beni ikna etmişti. Dürüst olmak gerekirse, çok fazla

Read More »

Wasat

We live in a time where we depend on social acceptance and “likes” to validate our efforts. So what happens when we are alone with

Read More »

BUKALEMUN

Müslüman olduktan yaklaşık bir yıl sonra, en yakın arkadaşlarımdan birisi  ziyaretime geldi. Üniversitede tanışıp, yakın arkadaş olmuştuk. Mezun olduğumuzdan ve başka bir şehre taşındığımdan beri

Read More »

Wasat (Türkçe)

Öyle bir dönemdeyiz ki, yaşantımızı başkalarının sosyal kabulleri üzerine kuruyor ve aldığımız “like”ları gayretlerimizin karşılığı olarak görüyoruz. Peki başkaları ve “like”ları olmayıp, kendi başımıza kaldığımızda

Read More »

Events

21 Şubat,2020. 18:30, Şehit Adil Büyük Cengiz AIHL.“The Dynamic Classroom” How to increase Engagement, Excitement and Participation in the English Classroom.

Read More »